Elden aldığınız ücret geleceğinizi olumsuz etkiler!

İşverenlerin işçileri için ödemekte olduğu ücretler üzerinden sgk bildirimi yapması kanun gereğidir. Mevzuatımızda işçilerin brüt ücretleri üzerinden SGK, Gelir , Vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılıp, işverenler tarafından ödenmektedir. SGK işveren priminin % 22,5 oranında, Gelir vergisinin ise %15'den %40 kadar artan oranlı tarifeye dahil olmasından dolayı vergi yükünün fazla olduğunu söyleyebiliriz. Devletimiz SGK ve Vergi teşvikleri ile işverenlere destek sağlamaktadır.

Yazımızın esas konusu ise, asgari ücretin üzerinde gelir elde eden kimi çalışanların Sigorta bildirimlerinin asgari ücret üzerinden yapılması. Asgari ücret üzerinde ücret alan çalışanlar, kimi işverenler tarafından asgari ücret üzerinden sigorta primleri ödenip, kalan maaş farkları ise elden ödenmektedir. Bu açıdan baktığınızda işçinin banka hesabına asgari ücret tutarı kadar maaşı yatıyor, maaşının kalanını ise elden alıyor, burada eksik bir maaş almadığından bahsedebiliriz. Aslında görünenden fazlası var. 

Emekli aylıkları, işçilerin yatan sigorta prim matrahları üzerinden hesaplanmaktadır. Dolayısıyla asgari ücret üzerinden primleri yatan bir işçinin emekli aylığı, daha yüksek bir primden bildirilen işçiye göre daha düşük olacaktır.  Yatan primleri işçiler çalışırken çok fazla sorgulamamakta, yeter ki sigorta primlerim yatsın. Emeklilikte gün sayıma etki etsin, mantığıyla hareket etmektedirler. Halbuki uzun yıllar bu şekilde çalışan bir işçi emekli olduğu zaman aldığı aylığın kendisiyle aynı emeklilik şartlarına tabi bir kişiyle emekli aylığını karşılaştırdığı zaman farkına varmaktadır. 

İşverenler daha az vergi öderken, işçinin emekli hakkı geldiğinde ödenecek emeklilik aylığıyla ilgilenmiyor! İşçide emekli olduğunda demek ki bağlanması gereken aylık buymuş diyerek bu duruma katlanmak zorunda kalıyor.

Sadece emekli aylığı mı? Tabi ki hayır! Aldığı ücretten daha düşük primleri yatan işçinin, işyerinden ayrılırken alacağı kıdem tazminatı miktarı da yatan brüt ücrete endeksli olmasından dolayı düşük olacaktır. Yani işveren sadece emeklilik aylığının düşük olmasına sebep olmuyor, birde işçiye ödemesi gereken kıdem tazminatını da olması gerekenden daha az ödemiş oluyor.

Bu işçi bir şekilde işsiz kaldığı zaman bağlanacak işsizlik ödeneği de ödenen prim matrahı üzerinden dikkate alındığı için işsizlik ödeneği de düşük bağlanmış oluyor. 

Peki, işçinin aldığı raporlar için 3. günden başlamak üzere SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği hesaplanacaksa! İşte bu tutarda düşükten bağlanacaktır.

Görüldüğü üzere mağduriyet sadece emekli aylığında değil, işsizlik ödeneği, iş göremezlik ödeneği, kıdem tazminatı tutarı gibi ödeme kalemlerini doğrudan etkilemektedir.

Sonuç olarak; Her çalışan bir gün emekli olacağım hayaliyle yaşamını sürdürürken, çalışamaz duruma gelindiği zaman ah vah dememek için yatan primlerini kontrol etmeli, bu durumun düzeltilmesi için işverenle görüşmeli, düzeltme yapılmıyorsa en kısa zamanda iş değişikliğine gitmeli, girdiği yeni işyerinde asgari ücretten daha fazla alıyorsa, sigorta primlerinin aldığı ücretten gözüküp gözükmeyeceğini sormalı ve daha sonrasında e-devlet portalından hizmet dökümüne esas yatan prim tutarlarını her ay kontrol etmelidir. 

Yol yakınken hatanın neresinden dönülse fayda sağlayacaktır!